CATCH ME I'M FALLING || Next to Normal


"Catch me, I'm falling
Flying head first into fate"
Bu yazı için ne kadar heyecanlıyım anlatamam çünkü en sevdiğim müzikal olmada Les Mis ile kıyasıya mücadele veren yegane müzikaldir kendisi (tamam bir de Hamilton var).

Next to Normal ? 
Brain Yorkey ve Tom Kitt tarafından yazılan ve kapıları sadece iki sene (2009-2011) açık kalan muhteşem bir rock müzikali.
Spoiler vermeden elimden geldiğine hikayeyi açıklamaya çalışacağım:
Hikaye, bipolar bozukluk hastalığıyla mücadele eden bir anneyi (Diana) ve tabi ki bu hastalığın bütün aileye etkisini anlatıyor. Ve bugüne kadar gördüğüm müzikallerin arasında en büyük plot twiste sahip.

Karakterler
N2N oldukça küçük bir oyuncu kadrosuna sahip. Diana, onun eşi Dan, oğlu Gabe, kızı Natalie, doktorları ve kızının sevgilisi Henry olmak üzere toplam da sadece yedi kişi ile 2 saat 5 dakika sürüyor. Ve eğer siz de benim gibiyseniz, bu iki saatin yarısını gözleriniz dolu bir şekilde geçiriyorsunuz.
♪ Müzikalin tamamını buradan dinleyerek hayatınıza renk katabilirsiniz !.. ya da onu düşünmekten bir hafta uyuyamaz ve iki gün etrafta zombi gibi dolanırsınız. Ama hey, buna değer ! ♪
( + Evet genelde bütün şarkıların "reprise" versiyonları daha karanlık, hüzünlü olur fakat yapımından sekiz sene sonra bile, " I Am The One (Reprise)" duyup duyabileceğiniz EN ürkütücü ve EN karanlık şarkı olma niteliğine sahip. )


Bundan sonrası spoiler içerir.

"I am more than memory
I am what might be
I am mystery
Come closer"
Tanıtmak kolaydı ama şimdi işin içine kendi hislerim girecek olunca, nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Peki o zaman, en baştan...

*
Ben ilk izlediğimde, henüz hakkında hiçbir şey okumamış ve duymamış vaziyetteydim. O yüzden daha en başlarda gösterilen Gabe'in yalnızca Diana'nın zihninde olduğu gerçeğini dahi bilmiyordum. Ve bu yüzden -eğer izlediyseniz/dinlediyseniz- tahmin de edebileceğiniz gibi, Diana'nın 16 senedir ölü olan oğluna doğum günü pastası getirdiği sahnede şok olmuştum.


>> Dan

"Who's crazy ?
The one who can't cope
Or maybe the one who'll still hope..."
Ah Dan... Senelerdir çektikleri onca şeye rağmen, hala eşinin sağlığının düzelmesine, ailesinin "normal"e dönmesine dair
olan umudunu yitirmeden savaşmaya,
Ailenin güçlü olanı olarak kalmaya çalışırken bir yandan da Diana için en uygun tedaviyi bulmaya çalışıyor.
"I Am The One" daki sözleri, davranışları, duygusuzluktan değil, başa çıkmaya çalışıyor olmasından.


 >> Natalie
 "He's a hero, a lover, a prince
She's not there"
Natalie'yi sarıp sarmalayarak, sonsuza dek mutlu olacağı bir evrene göndermek istiyorum. Doğduğu günden beri 'var olmayan' bir kardeşin gölgesinde büyümek zorunda kalışı doğal olarak onun da hayatını mahvediyor.
"Mozart was crazy, flat fucking crazy" diyerek daha ilk cümleleriyle beni kendine aşık eden bu karaktere karşı aşırı derecede savunmacıyım. Sevin onu ya bu kadar zor mu ?




>> Henry
"I could be perfect for you
I might be lazy, a loner
A bit of a stoner, it's true
But I might be perfect
I'll make myself perfect
Perfect for you" 
Natalie'ye layık olacağını her fırsatta dile getiren, ne olursa olsun ona her zaman onun yanında olacağını ve onu seveceğini açıkça söyleyen, sevilesi kişidir kendisi.


 >> Diana 
Müzikal boyunca, depresyonla, intihara meyilli düşünceler ve halüsinasyonlarla başa çıkmaya çalışan Diana'ya kızdım, üzüldüm, hak verdim, ne yaptığını sanıyorsun dedim ama önemli olan bütün bu duyguların ötesinde onu -mümkün olabildiğince-  anladım. Sözler, melodiler, oyunculuk... Sizi öyle bir atmosfere sokuyor ki gözlerinizden yaşlar boşalarak dinliyorsunuz "You Don't Know"u.
 "Didn't I see this movie
And didn't I cry ?"
 Deli gibi görünebilir, berbat bir eş ve anne gibi de ama söyleyin bana bir insanın zihninde, 16 senedir ölü olan oğlunun hayaletiyle yaşamasının nasıl bir şey olduğunu hangimiz tam olarak anlayabiliriz ?

İşte geldik söyleyecek en çok sözümün olduğu yere.

**

*nefes al nefes ver nefes al nefes ver*
Tamam, tamam bunu yapabilirim...
( gereksiz bir fun fact: Gabe benim dream roles listemde yer alıyor - işin trajik yanıysa Oyuncaklar Hikayesi 2'deki bozuk penguen gibi bir sesim olması. Ah evet bir de kızım.)
Kendisini gerçek haliyle görmeden önce, bize "shit, hero, lover, prince, superboy, son of steel" gibi sıfatlarla tanıtılan, esasında henüz bir yaşına dahil gelmeden hayatını kaybeden, bizimse Diana'nın zihnindeki görüntüsüyle 17 yaşındaki haliyle tanıdığımız Gabe...
Tamam yanılmışım yapamazmışım.. Her neyse, göz yaşları bu yazıyı tamamlamamı engelleyemez.

Buradan sonrası aşırı büyük spoiler içerir

"I am flame and I am fire
I am destruction, decay, and desire"
Ben müzikali orijinal kadrosuyla izlemiştim ki bu da şu demek oluyor ki, Diana'nın intihara yönelik düşüncelerinin 'sesi', ironik bir biçimde meleksi sesiyle Aaron Tveit'tı.
Nasıl ?
Böyle bir ses nasıl içimi ürpertip, uykumu kaçırabilir anlamıyorum.
"There's a world where we can be free, come with me."

*

 Gabe'in büyüsüne kapılmamak imkansız ancak şunu da unutmamak gerekiyor ki bu "Gabe" değil. Neden bunu söyleme gereği duyuyorum çünkü bu şekilde çok yorum okudum: Nasıl bir insan kendi annesinin ölümünü isteyebilir ki ? 
"Gabe" annesinin ölümünü falan istemiyor bunlar tamamen Diana'nın kendi zihninin ürettiği diyaloglar, anlar, ne derseniz...



Şarkılar 
Biraz da şarkılarda beni en çok etkileyen yerlerden bahsetmek istiyorum.

Who's Crazy / My Psychopharmacologist and I 
"Valium is my favorite color."
Bu şarkı kara mizahıyla tüylerimi diken diken ediyor.
The Sound of Music'e yaptığı göndermeyle
"Ativan calms me when I see the bills
These are a few of my favorite pills", 
mükemmel, ironik sonuyla
"I don't feel like myself.                               "... Patient stable."
I mean, I don't feel anything."
HER ŞEYİYLE hem ürkütüp, hem de favori şarkılarımdan biri olmayı başarıyor.

I Miss The Mountains
Evet ilaçlar Diana'yı "tedavi ediyor" gibi görünüyor ama gerçekten öyle mi acaba ?
"Everything is balanced here
Everything is perfect
Nothing's real."
I Am The One
Bu şarkı...
Hele bir de müzikalin sonunu bilerek tekrar dinlediğinizde öyle bir anlam kazanıyor ki... (düzgünce ifade etmek için doğru kelimeleri bulmaya çalışırken nefessiz kaldım)
"Hey dad it's me
Why can't you see ?" 
Duygularımı ifade edemediğim için kendime o kadar kızıyorum ki şu an... !!!
***

 + Yapmak istediğim şey biraz da olsa profesyonel görünen bir yazı yazmaktı ama olmuyor çünkü AARON TVEIT.






I'M ALIVE
Hastalığının Diana'ya oğluymuş gibi görünmesi ortaya bu ürkütücü şarkıyı çıkarıyor. Ve evet söylememe gerek var mı bilmiyorum ama... Aaron var oluşuyla büyülemeye devam ediyor. Ciddiyim o muhteşem tenor bir anda öyle bir falsettoya dönüyor ki...
"I'm so alive
And i feed on the fear that's behind your eyes."
Make Up Your Mind / Catch Me I'm Falling
Benim favorim.
Şarkı Diana'nın doktoru tarafından hipnotize edilmesiyle başlıyor ve hastalığının başladığı zamanları anlatmaya başladığında düşünceleri Gabe tarafından ele geçiriliyor. Dr. Madden, onca seanstan sonra ilk kez Natalie'den bahsettiğine değiniyor ve o anda Natalie'nin sesini duyuyoruz ve ardından Di dışında herkesin "SHE'S NOT THERE".
İkinci inanılmaz an ise arkada Diana'nın kalp atışları dışında hiçbir ses yokken bütün ailenin "Catch me i'm falling" dedikleri sahne. Ciddiyim, kelimelerle anlatamayacağım kadar etkileyici.

Song of Forgetting
Elektroşok tedavisi sonrası hafıza kaybı yaşayan Diana, Natalie ve Dan arasında geçiyor. En güçlü şarkılardan biri.
"What a lovely cure
It's a medicle miracle"
I'm Alive (Reprise)
İnsanı oturduğu yere çivileyip, şok olmuş halde bırakan parça. Son tedavinin ardından hafızasını kaybetmesiyle yok olduğu sanılan Gabe, aslında hiçbir yere gitmediğini gösteriyor.
"The medicine failed
And the doctors lied"
I Am The One (Reprise)
Sanıyorum ki bütün müzikaller arasındaki en büyük plot twist. 









"Hi, dad..."

Bu da akıllara şu soruyu getiriyor, acaba bunca zaman Dan de Gabe'i görüp yalnızca yok mu sayıyordu ?
Gabe ile Dan'i birlikte gördüğümüz ilk sahnede Gabe "Kim olduğumu bilmiyorsun" diyor sinirle. Ve şimdi ise Diana'nın evi terk etmesiyle, mantıken onunla birlikte gidiyor olması gerekirken "Kim olduğumu biliyorsun" dediğini görüyoruz.
Dan: Neden onunla gitmedin ?
Gabe: Çünkü tutunuyorum.
Dan: Bırak beni.
Gabe: Bırakmayacağım, bilmeni istiyorum
Dan/Gabe: Seni tutan benim, ağlayan benim, sen ölürken seni izleyen benim, seni seven benim, hiç umursamıyormuşum gibi davranmaya çalıştım...
Gabe: ...Ama benim kim olduğumu her zaman biliyordun.
Bu kısmı ikisinin birlikte söyleyişi durumu daha da anlamlı ve dramatik kılıyor. Dan kelimenin tam anlamıyla onun ölümünü izledi; ve eğer bu sahnede Gabe'i hastalığın yarattığı bir halüsinasyondan çok, bir ruh olarak düşünecek olursak, o da aynı şekilde babası için ağlamış yine de onu umursamıyormuş gibi davranmış, eşini kaybedip başından bunca şey geçerken onun içinin öldüğünü görmesine rağmen hiçbir şey yapamamış oluyor ki bu son beni DELİRTİYOR.


FUN FACTS
Son başlıktan sonra artık hiçbir şey pek de "fun" gelmeyecektir ama işte birkaç küçük bilgi daha.
  • Müzikalin Off-Broadway versiyonunda "Feeling Electric, Growing Up Unstable, Costco, Perfect, Getting Better, Everything "gibi kesilmiş şarkılar bulunuyor. FE şovun geneline göre fazla tempolu bulunduğu için, GUU ise FE çıkarılınca bütünlük bozulduğundan çıkarılmış. Hepsi birbirinden harika olan bu şarkıları da dinlemenizi öneririm.
  •  "Wish I Were Here" parçasında Gabe yalnızca o cümleyi söylüyor, sanki gerçekten tek istediği burada olmakmış gibi... Bence çok hoş ve etkileyici bir ayrıntı.
  •  "I Am The One"ile  Dear Evan Hansen'dan "Good For You" şarkısının ritimleri birbirleri ile çok benziyor.
  • Ve eğer şovu izlediyseniz/dinlediyseniz artık, "Hey dad" ve "Hi dad" arasındaki farkı biliyorsunuz...
Diğer favori sözlerimden bazıları  
⋄ Do you know what it's like to die alive ?
⋄ They say love is blind, but believe me love is insane.
⋄ ... When the world that once had color, fades to white and gray and black
When tomorrow terrifies you but you'll die if you look back
⋄ Is my brain reborn or is it wrecked
In freedom or in fear ?

Evet uzun bir yazı olduğunu farkındayım, eğer müzikali dinlediyseniz lütfen ne düşündüğünüzü yazın. Ben şimdi gidip birkaç saat Aaron'ın coverlarını dinleyerek kendime gelmeye çalışacağım.

*bu iki gif sexonastickstan adlı Tumblr kullanıcısına aittir.*
*Diana başlığı altındaki iki gif verafarmiga adlı Tumblr kullanıcısına aittir.*
** bu gif meow-ha adlı Tumblr kullanıcısına aittir.**
*** bu gif tuhvates adlı Tumblr kullanıcısına aittir.***

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uyanış || All The Rage - Courtney Summers

BU AY NE YEDİM || STORIES OF THE MONTH - MARCH 2019